Rabindranath Tagore Cad.(Eski 4. Cadde) No: 15/B Yıldız Çankaya / ANKARA
ergunckaya@hotmail.com
Cep Tel: 0532 254 20 39
© 2019 Doç. Dr. Ergun Çetinkaya
0 532 254 20 39
ergunckaya@hotmail.com
DİYABETİN TARİHİ
Yirminci yüzyılın başlangıç dönemine kadar ölümcül bir hastalık olan şeker hastalığı tedavisinde Kanada Toronto Üniversitesi'nden Frederick Grant Banting , asistanı, bir biokimyacı ve bir fizyolog ortak çalışmaları sonucu insülin'i 1921 yılında izole etmeleri ile önemli bir ilerleme gerçekleşmiştir. Bu zamana kadar tanısı konulabilen ancak tedavisi yapılamayan şeker hastalığı için tedavinin ilk adımı atılmıştır. Banting ve asistanı daha sonra köpek pankreasından elde ettikleri çözeltiyi pankreası çıkartılarak diyabetik yapılmış köpeğe vermişler ve kan şekerinin düştüğünü görmüşlerdir ve sonraki yıllarda insanlar üzerinde denenmiş ve olumlu sonuçlar elde edilmiştir.
Diyabet nedir? Diyabet eşittir şeker hastalığı mıdır?
Evet, diyabet halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen bir hastalıktır.
Diyabetin belirtileri nelerdir?
Çok su içme, çok idrar yapma, iştah artması ve çok yemeğe rağmen kilo kaybı, ileri safhalarda bulantı-kusma, şuur kaybı ve koma ile karakterize bir hastalıktır.
Diyabet türleri nelerdir? Tip 1, Tip 2 diyabet nedir?
Tip 1 Diyabet daha çok çocukluk yaş grubunda görülen ve insülin hormonunun eksik olması ya da olmamasına bağlı kan şekerinin yükseldiği tiptir. Tedavide mutlaka insülin iğnesi yapılmalıdır.
Tip 2 Diyabet ise, insüline karşı gelişen direnç yüzünden kan şekerinin yükseldiği durumdur. Tedavide diyet + egzersiz + ilaç (hap) tedavisi uygulanır.
Gizli şeker nedir? Nasıl anlaşılır?
Şeker yükleme testi ile ortaya çıkar. Diyabet şüphesi olanlara yapılır. Gerekirse diyabetik diyet ve egzersiz programı başlanır.
Yemeklerden sonra uyuklayan, acıkınca sinirli hisseden, yemeklerden sonra tatlı isteyen herkes diyabetten şüphelenmeli midir?
Evet, bu bulgular insülin direncinin bulgularıdır ve hemen tetkik edilmelidir.
Diyabetin neden olduğu sorunlar komplikasyonlar nelerdir?
Özellikle Tip 1 Diyabetli hastalarda göz ve böbrek komplikasyonları ile nöropati denilen sinir sistemine ait bozukluklar görülebilir.
Diyabet cinsel hayatı etkiler mi?
Kötü kontrolü diyabette zamanla cinsel isteksizlik söz konusu olabilir.
Diyabet hastaları spor, egzersiz yapabilir mi?
Evet, Kan şekeri düşmesine karşı dikkatli olmak şartıyla spor ve egzersiz yapabilir.
Diyabet hastaları oruç tutabilir mi?
Gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra eğer hastanın Dr.u izin veriyorsa oruç tutabilir.
Diyabet tedavisinin yan etkileri var mı?
Hayır, yoktur. Ancak tedavide kullanılan insülin dozunun ihtiyaçtan fazla verilmesi tabii ki kan şekeri düşüklüğü yapar. Tip 2 Diyabette kullanılan antidiyabetik hapların da kendilerine özgü yan etkileri olabilir.
Açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri nedir?
Açlık kan şekeri 8-10 saat aç kaldıktan sonra bakılan kan şekeri olup, tokluk kan şekeri ise yemekten 2 saat sonra bakılan şekerdir.
Diyabet hastası için acil durumlar nelerdir? Neler yapılması gerekir?
Kan şekeri düşüklüğü eğer farkedilmezse acil durum yaratabilir. Ayrıca uzun süren kan şekeri yüksekliği de diyabetik ketoasidoz denen tabloya yol açar ki bu da koma ile sonuçlanır.
Diyabet hastaları beslenmelerinde özellikle nelere dikkat etmelidir? Diyabet diyeti nedir?
Diyabet diyetinin kişiye özel olarak klinik verilere, beslenme hikayesine, fiziksel aktivite durumuna, psikososyal ve ekonomik duruma göre planlanması gerekir. Her diyabetik birey için özel olarak uygun bireysel biyokimyasal değerler, vücut ağırlığı, uygun egzersiz süresi ve tipi, öğün düzeni hedefleri belirlenmelidir. Bu hedeflerin sağlanmasına yönelik öneriler planlanan düzenli bireysel ya da grup eğitimleri ile hastaya verilmelidir. Belirli aralıklarla klinik sonuçlar değerlendirilmelidir.
Diyabet diyeti, diyabetik bireyin tedavi ilkeleri doğrultusunda, günlük yaşam şartlarına uygun, uygulanabilir beslenme önerilerinin verilmesini ve uygulamaların düzenli aralıklarla takip edilmesini kapsar. Diyabet diyeti, diyabet hastalarında uygun metabolik sonuçları sağlamak ve sürdürmek, diyabetin komplikasyonlarını önlemek ya da tedavi etmek, bireysel ve kültürel tercihler ile yaşam tarzını dikkate alarak bireysel beslenme gereksinimlerinin saptamak ve sağlığın iyileştirilmesi için gerekli beslenme ile yaşam tarzı değişikliklerini sağlamayı amaçlayan tıbbi beslenme tedavisidir.
DİYABETİN TÜRLERİ
Diyabetin 4 temel tipi vardır. Bunlar: Tip 1 diyabet, Tip 2 diyabet, gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti) ve bu sınıflar içine girmeyen bazı ilaçların kullanımında ve pankreas'ın zedelenmesi durumunda ortaya çıkan diğer durumlardır.
Günlük su tüketiminin diyabet ile bir ilişkisi var mı?
Eğer kişi normalden fazla su içiyorsa bu diyabetin ilk bulgusu olabilir. Derhal kan şekeri bakılmalı ve diyabet olup olmadığına bakılmalıdır.
Hipoglisemi, insülin gibi kavramları daha anlaşılır bir hale getirir misiniz?
Hipoglisemi kan şekeri düşüklüğüne verilen isimdir. Kan şekerinin 50 mg/dl nin altında olmasıdır. Ancak 70-80 gibi değerler de hipoglisemi için uyarıcı değerler olup hızla 50 mg/dl nin altına düşebilir. Bu yüzden dikkatli olunmalı ve ek karbohidrat alınarak şeker yükseltilmeye çalışılmalıdır.
Diyabetli anne adayı nelere dikkat etmelidir?
Hamilelik esnasında doktor kontrolü altında anneye insülin tedavisi gerekebilir. Diyabetli annenin çocuğu iri bebek olur ve yaşamın ilk saatleri ve günlerinde hipoglisemi sıkıntısı olma ihtimali yüksektir. Bu yüzden mutlaka hastane şartlarında doğum olmalı ve çocuk hekimlerinin de gözetiminde olunmalıdır.
Bebekler de diyabet olur mu?
Olabilir.
Diyabet tedavi edilebilir mi?
Diyabetin kesin tedavisi yoktur. İnsülin tedavisi ile ömür boyu normal kan şekeri düzeyleri sağlamak mümkündür.
Diyabet hastasının bakımı nasıl yapılır nelere dikkat etmek gerekir?
Diyabet hastalarının ayak bakımı dikkat edilmesi gereken en önemli konular arasında yer alır. Çünkü vücut ağırlığını taşıyan ve baskı altında kalan ayaklar yaralanmalara açıktır. Nasırlar, ayakkabı vurması, yanık, tırnakların yanlış kesilmesi ve mantarlar ayak yaralanmalarına sebep olur.
Kontrolsüz diyabette ayaklardaki sinirler işlevlerini kaybederek ağrı, dokunma ve sıcaklık hissini kaybederler. Hissedilmediği için yaralanmalar fark edilmez ya da geç fark edilir. Bunun sonucunda enfeksiyonlar gelişebilir.
Diyabet hastası yaşamını nasıl şekillendirmelidir? Diyabet hastası nelere dikkat etmelidir?
Diyabetli her hasta öncelikle olası kan şekeri düşüklüğü veya kan şekeri yüksekliğine karşı her zaman uyanık ve dikkatli olmalı, böyle durumlar karşısında ne yapacağını bilmelidir. Düzenli olarak kan şekerini ölçmeli, diyetine mutlaka uymalı ve düzenli egzersiz yapmalıdır.
Diyabet tedavisinde neler yapılır?
Tedavide ilaç + diyet + egzersiz üçlüsü çok önemlidir.
Diyabet riski taşıyıp taşımadığımızı nasıl anlarız?
Bazı kan tahlilleri ile diyabet riski taşıyıp taşımadığımız anlaşılabilir. Şeker yükleme testi, HLA doku grupları ve adacık hücre antikoru, anti insülin antikoru bunlardan bazılarıdır.
TİP 1 DİYABETİN TANIMI
Diyabet (ya da tıptaki adıyla Tip 1 Diabetes Mellitus), insülin hormonunun vücutta bulunmaması ya da azlığından kaynaklanan bir hastalıktır. Bu hastalık vücudun besinlerden yararlanmasını sağlayan normal süreçleri bozar ve kandaki glukoz düzeylerinin çok yükselmesine neden olur. İnsülin pankreastan salgılanan bir hormondur. Pankreas, karın boşluğunda, omurganın bel bölümü önünde midenin arkasında yer alan bir salgı bezidir. Pankreas'ın iç ve dış salgı görevleri vardır. İç salgı görevini Langerhans adacıkları denen salgı hücreleri yapar. Langerhans adacıklarını oluşturan α (alfa) hücrelerinden kan şekeri düştüğünde glikozun depo hali olan glukojenin tekrar glikoza dönüşmesini sağlayan glukagon, ß (beta) hücrelerinden glikozun kandan hücrelere geçerek enerji için kullanılabilmesini sağlayan insülin salgılanır. Dış salgı görevi ise asinus keseciklerine aittir. Bu salgı kesecikleri, pankreas özsuyu denen ve onikiparmak bağırsağına dökülen alkali bir sıvı salgılar.
ETİYOLOJİ
Tip 1 Diyabet, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkisi ile oluşan bir hastalıktır. Tip 1 Diyabet gelişme riskini arttırdığı saptanmış olan 14 gen içerisinde en önemlisi 6. kromozomun kısa kolu üzerinde bulunan IDDM-1 genidir. Ailelerinde diyabet bulunan bireylerin yapılan genetik testlerle hastalığa yakalanma riski ortaya konulabilmekte, ancak önüne geçilememektedir. Hastalığı engelleyebilmek için çeşitli çalışmalar yapılmış olup, bunların en önemlilerinden biri olan nikotinamid tedavisi maalesef olumlu sonuç vermemiştir.
Genetik yatkınlığın yanında, beta hücrelerinde bağışık yanıtın bozulmasına neden olan virüsler, toksinler ve bazı gıda maddelerinden söz edilmektedir. Tip 1 diyabetin oluşumunda inek sütünün önemi büyüktür. 1 yaş altı çocuklarda inek sütüne maruz kalmanın Tip 1 Diyabet görülme sıklığını arttırdığı görülmüştür. Bu yüzden özellikle 1.derece akrabalarında diyabet olan çocuklara olabildiğince uzun süreli inek sütü verilmemesi önerilmektedir. Gıdaların içindeki koruyucu maddeler ve tütsülenmiş gıdalar da otoimmün diyabeti başlatan faktörlerdendir.
EPİDEMİYOLOJİ
Diyabet popülasyonunun yaklaşık %10'u Tip 1 Diyabettir. Çocukluk çağı diyabetlerinin ise %95'i Tip 1 Diyabettir ancak son yıllarda Tip 2 Diyabet sıklığı çocukluk çağında artmaktadır. Görülme yaşı ve sıklığı ülkeler ve bölgeler arasında 2 ila 60 kat kadar değişiklik göstermektedir. Kronik hastalıklar arasında en yaygın görülen hastalıktır. En sık 8-14 yaş arasında görülür. Genellikle yıllık ortalama sıcaklığın düşük olduğu bölgelerde yüksek oranda görülmesi (Örn. Finlandiya) ile birlikte istisnalar da vardır( Örn: Sardunya Adası). Irksal farklılıklar da görülme sıklığını değiştirir. Örneğin Japonya'da hastalık çok az görülürken, Amerika'da Florida eyaletinde yaşayan Japonlarda hastalığın daha sık görüldüğü saptanmıştır.
FİZYOPATOLOJİ
Sağlıklı bir insanda aç iken normalde kan şekeri 90-110 mg/dl.dir. Yemek yenmesi ile birlikte kandaki şeker (glikoz) miktarı yükselmeye başlar. Bu değeri sağlıklı sınırlarda tutabilmek için beynin komutu ile pankreasdaki ß -hücreleridaha fazla çalışarak, kan şekerinin kandan hücrelere geçişini böylece kan şekerinin düşmesini sağlayan insülini daha çok üretmeye başlar. Kan şekeri normal sınırlara inince de tekrar açlıktaki gibi karaciğerden her zaman salgılanan az miktardaki glikoz için az miktarlarda insülin salgılamaya devam eder. Diyabette ise pankreasta insülini üreten beta hücrelerin multifaktöriel sebeplerle giderek ölmesi ve ß -hücrelerinin yaklaşık %20 sinin sağlam kalmasına kadar hiçbir klinik bulgu ortaya çıkmazken, bu dönemde araya giren viral bir enfeksiyon ya da aşı uygulaması hastalığın bulgularının aşikar hale gelmesine neden olur.
Ankara diyabet, insülin, glikoz, glukoz, tip 1, tip 2, obezite, şeker, şeker hastalığı, kan şekeri, açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri
BELİRTİLER
Yetersiz insülinin glukozu hücre içine sokamaması sonucu kan glikozu gittikçe artar. Bu durumda vücut kan glukozunu böbreklerden atma yoluna gider. Böylece idrarda glukoz görülmeye başlar. Glukoz atımı ile birlikte böbreklerden sıvı kaybı da oluşacağından, sık idrara çıkma ile vücudun sıvı ihtiyacı da artar ve çok su içme görülür. İnsülin eksikliği sonucu glukozun hücre içine giremeyip enerji üretiminde kullanılamaması nedeni ile vücut yağları kullanmaya başlar. Yağların yakılması ile kilo kaybı ve kanda keton cisimcikleri birikir. Bu ise bulantı, kusma ve iştahsızlık oluşturur ve idrarda keton görülür.
Enerji üretimi için gerekli olan glikozun hücrelere girememesi sonucu başlayan protein ve yağ yıkımı ile oluşan artık maddelerin, sıvı elektrolit dengesini bozmaları sonucu akciğerler de atık maddeleri vücuttan uzaklaştırmaya çalışır. Bu nedenle Kussmaul Solunum adı verilen tipik bir solunum ile hasta hızla nefes alıp vererek organizmayı ketonlardan temizlemeye çalışır. Bu sırada aseton kokusu hastanın nefesinde hissedilmeye başlanır.
TANI YÖNTEMLERİ VE TANI KRİTERLERİ
Klinik olarak çok idrara çıkma, çok su içme, çok yeme, kilo kaybı gibi belirtilerle ya da daha ileri dönemlerde ketoasidoz veya koma ile başvuran hastalarda aşağıdaki tanı yöntemleri uygulanır:
İdrarda glikoz bakılması: Normal şartlarda idrarda glikoz olmaz İdrarda glikoz varlığı başta diyabet olmak üzere çeşitli hastalıkları düşündürür. Diyabet hastalığına bağlı ise idrarda glikoz olması kan şekerinin 180 mg/dl. veya üstü olduğunu gösterir.
Kan Şeker Düzeylerinin Tayini: İdrarda glikoz görülmesi üzerine bakılan kan şekerleri tanı için şarttır. Açlık kan şekeri (AKŞ) sağlıklı bir insanda 110 mg/dl.'nin altında olmalıdır.
- Açlık Kan Şekeri (AKŞ)'nin 110-125 mg/dl. arasında olması "Bozulmuş Açlık Glikozu" olduğunun göstergesidir. Şeker yükleme testi gerektirir.
- Herhangi bir zamanda bakılan Kan Şekeri (KŞ) 200 mg/dl.'nin üzerinde ise yine şeker hastalığı tanısı konur.
Şeker yükleme testi (OGTT):
120.dakika Kan Şekeri (KŞ) 140 mg/ dl.'nin altında ise normal kabul edilir. 120.dakika KŞ 140-200 mg/dl. arasında ise "Bozulmuş Glikoz Toleransı" olduğunu gösterir. Diyet tedavisi ve takip gerektirir. 120.dakika KŞ 200 mg/dl.'nin üzerinde ise şeker hastalığı tanısı konur.
Hemoglobin A 1c (HbA1c):
Yaklaşık 6-8 hafta öncesindeki kan şekerleri hakkında bilgi veren güvenli bir testtir. Kandaki hemoglobin adı verilen bir maddenin glikoz ile karşılaşma oranları, dolayısı ile kan şekeri ortalamaları hakkında bilgi verir. Normalde % 6,5 un altında olmalıdır.
Tip 1 Diyabetin gelişimi nasıl olur?
Tip 1 Diyabet , otoimmün yani bağışıklık sistemini ilgilendiren bir hastalık olup genetik tabanı da olan ve oluşumunda birçok faktörün rol aldığı bir hastalıktır. Oto-immün süreç başladıktan sonra pankreasta insülin üreten beta hücrelerinin yıkımı başlar. Vücut kendi beta hücrelerini öldürmeye başlar. Yıllar içinde bu hücreler giderek azalır ve yaklaşık %20 hücre sağlam kalana kadar hiçbir klinik bulgu yoktur. Bu aşamada araya giren bir enfeksiyon, böcek sokması, veya döküntülü hastalık diyabetin bulgularının ortaya çıkması için tetikleyici faktör olur ve hastalık başlar.
MUAYENEHANEMİZDE TİP 1 DİYABET TEDAVİSİ...
Çocukluk çağında en sık görülen kronik hastalıklardan biri diyabet. Çocuklarda Diyabet hakkında bilinmesi gerekenler. Çocuklarda diyabetin belirtileri, tedavisi ve teşhisi hakkında bilinmesi gerekenler? Hatalı beslenme alışkanlıkları nelerdir? Diyabeti tetikleyen çevresel etkenler?
Şeker Hastalığı (Tip 1 Diabetes Mellitus), ENDOMER’de özellikle önem verilen bir hastalık olup tıbbi gelişmeler yakından takip edilmekte ve hastalara en son yenilikler hakkında teorik ve pratik bilgiler sunulmaktadır. Tip 1 Diyabet hastalığında iyi bir kan şekeri regülasyonunun hasta ve ailesinin eğitimli olmasından geçtiği bilinci ile merkezdeki eğitim salonunda; konusunda uzman doktor, diyetisyen, hemşire ve psikolog ile eğitim verilmektedir. “İnsülin Pompası Takılması ve Eğitimi” Merkezde uygulanmaktadır.
TİP 1 DİYABET ve BESLENME
DİYABET BAKIM BİLİNCİ
Dünyada 240 milyon diyabetli ,300 milyonun üzerinde gizli diyabetli hasta yaşamaktadır. Gelecek 20 yıl içinde diyabetin yaklaşık 400 milyon kişiyi doğrudan dünyada 1 milyar insanı etkilemesi beklenmektedir.
Bugüne kadar yapılan istatiksel tahminlerin çok ötesinde dünyada bir epidemik salgın olarak yayılmakta olduğunu göstermiştir.
•Diyabet hastası olmak demek hayattan tamamen elini çekmek midir?
•Diyabette beslenme neden önemli ?
•Besinlerin kan şekerine etkisi nedir ?
•Egzersiz tipine göre diyete ek besin ilave edilmeli midir ?
•Hipoglisemide nasıl beslenmeli ?
•Değişim listeleri nedir ? Nasıl kullanılmalı?
•Kilo vermek kan biyokimya değerlerini etkiler mi ?
•Egzersiz ne zaman, ne kadar süre yapılmalı ?
•Diyabetli alkolü içecek tüketebilir mi?
•Kan şekerini düşüren yiyecek var mı ?
•Hangi besinler kolesterolü yükseltir?
•Posa neden önemli ?
•Hangi tatlandırcı ne miktarda kullanılmalı ?
•Light ürünleri istenildiği kadar yenilebilir mi?
•Diyabetli hasta tatlı tüketebilir mi ?
Tüm bu soruların cevabını Muayenehanemizde Beslenme ve Diyet Bölümünde bulabilirsiniz...
Diyabetes Mellitus (DM) insülin eksikliği veya insülin etkisindeki azalma nedeni ile KH, protein ve yağ metabolizmasında bozukluklarla seyreden ve sürekli tıbbi bakım gerektiren kronik bir metabolizma hastalığıdır.
Tip 2 DM oluşumunda 2 temel patoloji vardır:
1. İnsülin direnci: Post-reseptör dekefte bağlı olarak, periferik dokularda, özellikle kas, yağ dokusunda ve daha sonra karaciğerde insülinin etkisi yetersizdir. İnsülin direnci Tip 2 DM tanısından uzun yıllar önce başlar.
2. İnsülin sekresyonunda azalma: Pankreasın kan glukozuna yanıt olarak insülin yapma kapasitesi % 50’nin altına indiğinde klinik olarak diyabet aşikar olur. Ayrıca hepatik glukoz yapımı artmıştır. İnsülin sekresyonu azalırken genellikle önce kan şekeri yükselir, bunu açlık kan şekeri’nin yükselmesi takip eder. Artan glukoz konstrasyonu insülin sekresyonu ve insülin etkisini daha fazla bozar (Glukoz toksisitesi). Kontrolsüz Tip 2 DM’de artan serbest yağ asitleri de insülin sekresyonu ve etkisini bozar.
Diğer bir deyişle Tip 2 DM’de insülin direnci zemininde giderek artan bir insülin sekresyon defekti vardır.
HbA1C > % 6,5 >>>>> Aşikar DM
HbA1C > % 5,7 – 6,4 >>>>> DM riski yüksek
Daha önce “Sınırda Diyabet” ya da “Latent Diyabet” diye anılan “Bozuk AKŞ” veya “GT (BGT)”, artık “Prediyabet” olarak kabul edilmektedir. Her ikisi de diyabet ve kardiyovasküler hastalık (KVH) için önemli bir risk faktörüdür. Buna göre; “Kombine Bozuk AKŞ + BGT ” olarak bilinen durumda, hem AKŞ 100-125 mg / dl hem de 2.st KŞ 140-199 mg / dl arasında olmalıdır. Bu kategori glukoz metabolizmasının daha ileri bozukluğunu ifade eder. HbA1C ile belirlenen Yüksek Risk Grubu, bozuk AKŞ ve bozuk GT’den daha ileri bir glukoz metabolizması bozukluğu olan kişileri kapsar.
Tip 2 DM’nin Özellikleri
TEDAVİ
1. Tıbbi beslenme tedavisi
2. Egzersiz ve fiziksel aktivite
3. Oral antidiyabetik ilaçlar
4. İnsülin
Diyabet tedavisinde kaçınılması gereken hususlardan biri hipoglisemidir. Hiperinsülinemi ve daha sık olarak fizyolojik savunma mekanizmalarında bozukluk (kontrregülatuvar yanıtın bozulmuş olması ve hipoglisemi farkındalığının azalması) sonucu oluşur. KŞ < 70 mg /dl ise adrenerjik, KŞ < 50 mg /dl ise nöroglikopenik bulgular ortaya çıkar. Ancak KŞ’nin yüksek değerlerden kısa sürede hızla düşmesi de, indiği seviye hipoglisemik düzeyde olmasa bile, hipoglisemi belirtilerini ortaya çıkarır.
Çocuklarda Şeker Tip 1 DİYABET (Şeker Hastalığı)
Tip 2 DİYABET (DİYABETES MELLİTUS)
Ziyaretçi Sayacı :